SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

NİKAH BAHSİ

<< 1443 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

143 - (1443) حدثني محمد بن عبدالله بن نمير وزهير بن حرب (واللفظ لابن نمير]. قالا: حدثنا عبدالله بن يزيد المقبري. حدثنا حيوة. حدثني عياش بن عباس ؛ أن أبا النضر حدثه عن عامر بن سعد ؛ أن أسامة بن زيد أخبر والده سعد بن أبي وقاص ؛ أن رجلا جاء إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال: إني أعزل عن امرأتي. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "لم تفعل ذلك ؟" فقال الرجل: أشفق على ولدها، أو على أولادها. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "لو كان ذلك ضارا، ضر فارس والروم".وقال زهير في روايته "إن كان لذلك فلا. ما ضار ذلك فارس ولا  الروم".

 

{143}

Bana Muhammed b. Abdîllâh b. Numeyr ile Züheyr b. Harb rivayet ettiler. Lâfız ibni Numeyr'indir. (Dedilerki): Bize Abdullah b. Yezîd el-Makburî rivayet etti. (Dediki): Bize Hayve rivayet etti. (Dediki): Bana Ayyaş b. Abbâs rivayet etti. Ona da Ebu'n-Nadr, Âmir b. Sa'd'dan naklen rivayet etmiş kî, Üsâmetü'bnu Zeyd'in, babası Sa'd b. Ebî Vakkaas'a haber verdiğine göre,

 

Bir adam Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek:

 

  Ben karımdan azil yapıyorum; demiş. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem);

 

  «Bunu niçin yapıyorsun?» diye sormuş. Adam:

 

  Kadının çocuğuna veya çocuklarına zarar geleceğinden korkuyorum (da onun için) cevâbını vermiş. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

  «Bu zararlı bir iş olsa idi, iranlılarla Romalılara zarar verirdi.» buyurmuşlar.

 

Züheyr kendi rivayetinde :

 

«Eğer bunun için ise yapma! Bu îşi iranlılarla Romalılara zarar vermemiştir.» dedi.

 

 

İzah:

Hadisin râviyesi Cüdame (Radiyallahu anh) hakkında ihtilâf edilmiştir Basıları onun Ukkâşe (Radiyallahu anh)'dan başka bir zâtın kız kardeşi, bir takımları da Cüda'me binti Cendel olduğunu söylemişlerdir. Fakat muhtar olan kavle göre Hz. Ukkâşetü'bnu Mihsan'ın anne bir kız kardeşi Cüdâme binti Vehb el-Esediyye*dir.

 

Gîle, gayl ve gıyâl aynı mânâya gelen kelimelerdir. Lügat ulemasından bir cemaate göre gayle: Bir defa gîle yapmak mânâsına masdar bina-i merradır. Gîle ise gaylden alınma bir isimdir. Bâzıları: «Bu kelime ile emzikli kadının cima] kasdedilirse'gîle ve gayle şeklinde okunabilir.» demişlerdir.

 

Bu hadîsdeki gile'den murad ne olduğu hususunda ihtilâf etmişlerdir, îmam Mâlik ile Esraaî ve diğer lügat ulemasına göre emzikli kadınla cinsî münasebette bulunmaktır. îbni Sikkit: «Gayl» hamile kadının çocuk emzirmesidir.»  demiştir.

 

Ulemânın beyânına göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bunu men etmek istemesi memedekî çocuğa zarar vereceğinden korktuğu içindi. Zira doktorlar bu sütün hastalık olduğunu söyler; Araplar da ondan tiksinir ve çekinirlerdi.

 

Yerinde de îzâh edildiği gibi ve'd: Kız çocuğunu diri diri mezara gömmektir. Câhiliyet devrinde Araplar bunu açlık ve âr gibi sebeplerle yaparlardı. Azlin ve'd'e benzetilmesi hayatı yok etmesi cihetiyledir.

 

«O (diri diriye mezara gömülen kız çocuğuna sorulduğu vakit) âyet-i kerîmesidir.» cümlesindeki «o» zamiri mukaddere râci'dir. Yâni: Bu çirkin iş, Teâlâ Hazretlerinin şu âyetindeki tehdîd de dâhildir; demektir.